1 MAYIS ALİAĞA'DA COŞKU İLE KUTLANDI
Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.
02 Mayıs 2023 - 23:18
Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi önünde toplanan işçiler, Lozan Caddesi, Atatürk Caddesi, Fatih Caddesi, İstiklal Caddesi ve Mustafa Ekmekçi Meydanı güzergâhından Aliağa Demokrasi Meydanı’na sloganlar atarak ve marşlar söyleyerek yürüdü.
Yürüyüşe Petrol-İş,Eğitim-İş,Türk Eğitim-Sen,DİSK Emekli-Sen,CHP,İYİ Parti,DP,EMEP, DEVA Partisi, Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Şubesi,Atatürkçü Düşünce Derneği Aliağa Şubesi ile yüzlerce işçinin yanı sıra İYİ Parti İzmir İl Başkanı M.Sinan Bezircilioğlu, Milletvekili Adayları Hüsmen Kırkpınar, Dinçer Işıktaş,Yeliz Çulha ve Nazlı Buket Karasu; Çiğli İlçe Başkanı Özgür Doğan, Menemen İlçe Başkanı Yılmaz Karslı ve Bergama İlçe Başkanı Nuri Çiftçi ile Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı İsmail Doğan’da katıldı.
Liman-iş yönetimine ve İYİ Parti adaylarına tepki
Aliağa’da iki ayrı fabrikada örgütlenmesi bulunan Liman-İş Sendikası ise eyleme katılmadı. Yürüyüşe kendi inisiyatifleri ile katıldıklarını belirten Liman-iş üyelerinden bazıları sendika yönetimine tepki göstererek “birçok sendika burada iken bizim sendikamız bize herhangi bir bilgilendirme yapma gereği bile duymadı. Kimsenin kimseden haberi yok. Yazıklar olsun” diye konuştular.
Öte yandan yürüyüşün başladığı ilk dakikalarda işçilerin arkasında yer alan İYİ Parti İzmir Teşkilatı ve Milletvekili adaylarının işçilerin önüne geçerek yürüyüşe devam etmesine işçiler tepki gösterdi. Petrol-İş üyesi işçiler “siyasi partilerin, milletvekili adaylarının bize destek vermesi güzel. Ancak bu bizim bayramımız. Onlar da diğer siyasi partiler gibi kortejin arkasındaki yerlerinde durmalıydılar. Bu işçilere yapılan bir saygısızlıktır” dediler.
HasanToptan “Fabrikalarda bizleri temsil edenleri, meydanda temsil edeceğiz”
Kortejin yürüyerek Demokrasi Meydanı’na gelmesinin ardından alanda toplananlara hitaben bir konuşma yapan Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan, “İşçi olmak zordur, gecesi gündüzü yoktur. İşçiler, devamlı olarak bu ülkenin geleceği için çalışırlar. Dünyada en yüce değer emektir. Emek olmazsa üretim olmaz. Bu sebeple şu anda fabrikalarda bizleri temsil edenleri bizlerde Aliağa Demokrasi Meydanı’nda temsil edeceğiz. Bugün, tüm dünyada yaşanan sömürü ve olumsuzluklara karşı emekçilerin birleştiği insanca yaşam için mücadele ettiği gündür. Tüm emekçilerin adına haykırıyoruz, düşük ücretle çalışmak istemiyoruz. Gelir ve vergi adaletsizliği son bulsun, gelir vergisi sabitlensin.”dedi.
Emre Kara “Üyelerimizin coşkusunu ve kararlılığını meydanlara taşıyoruz”
Toptan’ın ardından 1 Mayıs için hazırlanan ortak basın açıklamasını Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri adına Eğitim-İş Aliağa Temsilcisi Emre Kara okudu. Kara açıklamasında, “Dünyada ve ülkemizde bugün 1 Mayıs alanlarına; fabrikalardan atölyelerden, madenlerden ve iş yerlerinden yükselen umut, coşku ve mücadele kararlılığı damgasını vuracak. Burada bulunan sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve siyasi partiler olarak üyelerimizin coşkusunu ve kararlılığını iş yerlerimizden meydanlara taşıyoruz. İşçi sınıfının sesini sömürü ve zulme karşı, birlik ve dayanışma içinde çoğaltıyoruz. Dünya işçi sınıfının başlattığı insanca çalışma ve yaşama mücadelesi, tüm emekçileri yüzyılları aşarak evrensel bir dayanışma ile 1 Mayıs’ta buluşturuyor. 1 Mayıs’ta değişmeyen temel gündem, sömürüye karşı emeğin örgütlü gücünü arttırmak oluyor.” diye konuştu.
“Dayanışmayla bu zor günleri aşacağımızı biliyoruz”
Deprem felaketleri nedeniyle derin üzüntü içinde olduklarını söyleyen Kara, “ Bu yıl 1 Mayıs’ta üzüntümüz derin, öfkemiz daha büyük. Hep birlikte yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Deprem felaketi nedeniyle on binlerce canımızı kaybettik. Eşimizi, dostumuzu, fabrikada çalışma arkadaşlarımızı kaybettik. Dayanışmayla bu zor günleri aşacağımızı biliyoruz ancak susmayacağız. Kayıplarımızın sayısını arttıran, imar aflarıyla ülkeyi betona dönüştüren, kar hırsıyla bizi çürük yapılara mahkum eden bu sisteme dur diyeceğiz. Emekçiler açısından bir başka yıkım artan enflasyon karşısında alım gücümüzün hızla düşmesidir. Son bir yılda yoksullaştık, elimizde avucumuzda kalanı da kaybettik. Açlık sınırında yaşar hale geldik. Buna karşılık şirketler karlarına kar katıyor. Aynı dönemde ekonomi büyürken emeğin büyümeden aldığı pay düşüyor. Ekonomide çarklar işçiden alıp sermaye vermek için dönüyor. Burası 1 Mayıs meydanı, tüm değerleri üreten bizleriz, biz emekçileriz. Ürettiğimiz değerden payımızı istiyoruz. Adil bölüşüm talep ediyoruz.” Dedi.
“Sömürüye karşı, sağlık ve barınma hakkımızı savunuyoruz”
Artan vergi kesintileri ile ücretlerin yok olduğunu söyleyen Kara, “Gelir vergisi dilimlerindeki adaletsizlik belimizi büküyor. Ülkemizde toplanan vergilerin yükünü, kazançları zirveye çıkan işverenler değil işçiler çekiyorsa, bu bozuk vergi sistemi derhal değiştirilmeli ve daha adil hale getirilmelidir. Yılın başında aldığımız ücreti yılın sonunda da almak istiyoruz. Cebimizden elinizi çekin. Sadece cebimize değil ekonominin temel direği KİT’lere de göz dikiyorlar. Ama biz 1 Mayıs’ta, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz. Özelleştirme politikalarına dur diyoruz. Hayatın her alanındaki sömürüye karşı, sağlık ve barınma hakkımızı savunuyoruz.” İfadelerini kullandı.
“Keyfi işten çıkarmalara karşı çıkıyoruz”
Emre kara açıklamasında, “Krizin, durgunluğun faturasını biz ödemeyeceğiz. Küçülme bahanesiyle keyfi işten çıkarmalara karşı çıkıyoruz. Kıdem tazminatımızın tartışmaya açılmasına, iş güvencemizin yok edilmesine, güvencesizleşmeye ve esnekleşmeye hayır diyoruz. Köle gibi çalışmayacağız. Kamuda ve özelde taşeron çalışmaya son verilmesini istiyoruz. Patronların cepleri şişsin diye kelle koltukta çalışmayacağız. Fabrikalarda, tezgahlarda ve madenlerde daha fazla işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesini istemiyoruz. Buradan sendikasızlaştırma amacıyla işten çıkarmaya ‘performans düşüklüğü’ gerekçesi uyduran işverenlere de çağrı yapıyoruz. Sendikalaşma anayasal hakkımızdır engel olamazsınız. Grev hakkının erteleme kararları ile gasp edilmesine son verilmeli, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Seçim sürecinde halkımızın, işçi sınıfının ve emekçi sınıfın, işte bu gerçek sorunları tartışılmalıdır. Taleplerimize cevap verilmelidir. Emekçilere “sırtta kambur” olarak bakılamaz. Emeğin sesine kulak verilmelidir. Bugün susarsak yarın sorunlarımız daha ağırlaşacak. Bu yüzden susmayacağız. İşçiyiz, emekçiyiz, onurumuzla ve insana yakışır bir şekilde çalışmak istiyoruz. Yaşasın birlik mücadele ve dayanışma. Sömürüye karşı Yaşasın 1 Mayıs. Yaşasın sınıf dayanışması.” dedi.
Yürüyüşe Petrol-İş,Eğitim-İş,Türk Eğitim-Sen,DİSK Emekli-Sen,CHP,İYİ Parti,DP,EMEP, DEVA Partisi, Alevi Kültür Dernekleri Aliağa Şubesi,Atatürkçü Düşünce Derneği Aliağa Şubesi ile yüzlerce işçinin yanı sıra İYİ Parti İzmir İl Başkanı M.Sinan Bezircilioğlu, Milletvekili Adayları Hüsmen Kırkpınar, Dinçer Işıktaş,Yeliz Çulha ve Nazlı Buket Karasu; Çiğli İlçe Başkanı Özgür Doğan, Menemen İlçe Başkanı Yılmaz Karslı ve Bergama İlçe Başkanı Nuri Çiftçi ile Yeşil Sol Parti Milletvekili Adayı İsmail Doğan’da katıldı.
Liman-iş yönetimine ve İYİ Parti adaylarına tepki
Aliağa’da iki ayrı fabrikada örgütlenmesi bulunan Liman-İş Sendikası ise eyleme katılmadı. Yürüyüşe kendi inisiyatifleri ile katıldıklarını belirten Liman-iş üyelerinden bazıları sendika yönetimine tepki göstererek “birçok sendika burada iken bizim sendikamız bize herhangi bir bilgilendirme yapma gereği bile duymadı. Kimsenin kimseden haberi yok. Yazıklar olsun” diye konuştular.
Öte yandan yürüyüşün başladığı ilk dakikalarda işçilerin arkasında yer alan İYİ Parti İzmir Teşkilatı ve Milletvekili adaylarının işçilerin önüne geçerek yürüyüşe devam etmesine işçiler tepki gösterdi. Petrol-İş üyesi işçiler “siyasi partilerin, milletvekili adaylarının bize destek vermesi güzel. Ancak bu bizim bayramımız. Onlar da diğer siyasi partiler gibi kortejin arkasındaki yerlerinde durmalıydılar. Bu işçilere yapılan bir saygısızlıktır” dediler.
HasanToptan “Fabrikalarda bizleri temsil edenleri, meydanda temsil edeceğiz”
Kortejin yürüyerek Demokrasi Meydanı’na gelmesinin ardından alanda toplananlara hitaben bir konuşma yapan Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan, “İşçi olmak zordur, gecesi gündüzü yoktur. İşçiler, devamlı olarak bu ülkenin geleceği için çalışırlar. Dünyada en yüce değer emektir. Emek olmazsa üretim olmaz. Bu sebeple şu anda fabrikalarda bizleri temsil edenleri bizlerde Aliağa Demokrasi Meydanı’nda temsil edeceğiz. Bugün, tüm dünyada yaşanan sömürü ve olumsuzluklara karşı emekçilerin birleştiği insanca yaşam için mücadele ettiği gündür. Tüm emekçilerin adına haykırıyoruz, düşük ücretle çalışmak istemiyoruz. Gelir ve vergi adaletsizliği son bulsun, gelir vergisi sabitlensin.”dedi.
Emre Kara “Üyelerimizin coşkusunu ve kararlılığını meydanlara taşıyoruz”
Toptan’ın ardından 1 Mayıs için hazırlanan ortak basın açıklamasını Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri adına Eğitim-İş Aliağa Temsilcisi Emre Kara okudu. Kara açıklamasında, “Dünyada ve ülkemizde bugün 1 Mayıs alanlarına; fabrikalardan atölyelerden, madenlerden ve iş yerlerinden yükselen umut, coşku ve mücadele kararlılığı damgasını vuracak. Burada bulunan sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve siyasi partiler olarak üyelerimizin coşkusunu ve kararlılığını iş yerlerimizden meydanlara taşıyoruz. İşçi sınıfının sesini sömürü ve zulme karşı, birlik ve dayanışma içinde çoğaltıyoruz. Dünya işçi sınıfının başlattığı insanca çalışma ve yaşama mücadelesi, tüm emekçileri yüzyılları aşarak evrensel bir dayanışma ile 1 Mayıs’ta buluşturuyor. 1 Mayıs’ta değişmeyen temel gündem, sömürüye karşı emeğin örgütlü gücünü arttırmak oluyor.” diye konuştu.
“Dayanışmayla bu zor günleri aşacağımızı biliyoruz”
Deprem felaketleri nedeniyle derin üzüntü içinde olduklarını söyleyen Kara, “ Bu yıl 1 Mayıs’ta üzüntümüz derin, öfkemiz daha büyük. Hep birlikte yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Deprem felaketi nedeniyle on binlerce canımızı kaybettik. Eşimizi, dostumuzu, fabrikada çalışma arkadaşlarımızı kaybettik. Dayanışmayla bu zor günleri aşacağımızı biliyoruz ancak susmayacağız. Kayıplarımızın sayısını arttıran, imar aflarıyla ülkeyi betona dönüştüren, kar hırsıyla bizi çürük yapılara mahkum eden bu sisteme dur diyeceğiz. Emekçiler açısından bir başka yıkım artan enflasyon karşısında alım gücümüzün hızla düşmesidir. Son bir yılda yoksullaştık, elimizde avucumuzda kalanı da kaybettik. Açlık sınırında yaşar hale geldik. Buna karşılık şirketler karlarına kar katıyor. Aynı dönemde ekonomi büyürken emeğin büyümeden aldığı pay düşüyor. Ekonomide çarklar işçiden alıp sermaye vermek için dönüyor. Burası 1 Mayıs meydanı, tüm değerleri üreten bizleriz, biz emekçileriz. Ürettiğimiz değerden payımızı istiyoruz. Adil bölüşüm talep ediyoruz.” Dedi.
“Sömürüye karşı, sağlık ve barınma hakkımızı savunuyoruz”
Artan vergi kesintileri ile ücretlerin yok olduğunu söyleyen Kara, “Gelir vergisi dilimlerindeki adaletsizlik belimizi büküyor. Ülkemizde toplanan vergilerin yükünü, kazançları zirveye çıkan işverenler değil işçiler çekiyorsa, bu bozuk vergi sistemi derhal değiştirilmeli ve daha adil hale getirilmelidir. Yılın başında aldığımız ücreti yılın sonunda da almak istiyoruz. Cebimizden elinizi çekin. Sadece cebimize değil ekonominin temel direği KİT’lere de göz dikiyorlar. Ama biz 1 Mayıs’ta, emeğimize ve geleceğimize sahip çıkıyoruz. Özelleştirme politikalarına dur diyoruz. Hayatın her alanındaki sömürüye karşı, sağlık ve barınma hakkımızı savunuyoruz.” İfadelerini kullandı.
“Keyfi işten çıkarmalara karşı çıkıyoruz”
Emre kara açıklamasında, “Krizin, durgunluğun faturasını biz ödemeyeceğiz. Küçülme bahanesiyle keyfi işten çıkarmalara karşı çıkıyoruz. Kıdem tazminatımızın tartışmaya açılmasına, iş güvencemizin yok edilmesine, güvencesizleşmeye ve esnekleşmeye hayır diyoruz. Köle gibi çalışmayacağız. Kamuda ve özelde taşeron çalışmaya son verilmesini istiyoruz. Patronların cepleri şişsin diye kelle koltukta çalışmayacağız. Fabrikalarda, tezgahlarda ve madenlerde daha fazla işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesini istemiyoruz. Buradan sendikasızlaştırma amacıyla işten çıkarmaya ‘performans düşüklüğü’ gerekçesi uyduran işverenlere de çağrı yapıyoruz. Sendikalaşma anayasal hakkımızdır engel olamazsınız. Grev hakkının erteleme kararları ile gasp edilmesine son verilmeli, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Seçim sürecinde halkımızın, işçi sınıfının ve emekçi sınıfın, işte bu gerçek sorunları tartışılmalıdır. Taleplerimize cevap verilmelidir. Emekçilere “sırtta kambur” olarak bakılamaz. Emeğin sesine kulak verilmelidir. Bugün susarsak yarın sorunlarımız daha ağırlaşacak. Bu yüzden susmayacağız. İşçiyiz, emekçiyiz, onurumuzla ve insana yakışır bir şekilde çalışmak istiyoruz. Yaşasın birlik mücadele ve dayanışma. Sömürüye karşı Yaşasın 1 Mayıs. Yaşasın sınıf dayanışması.” dedi.
FACEBOOK YORUMLAR