ALİAĞA İLÇE SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ VEREM HASTALIĞINA DİKKAT ÇEKTİ!
Ülkemizde her yıl, Ocak ayının ilk pazar günü ile başlayan haftada, toplumun tüberküloz (verem) hastalığı hakkında bilgilendirilmesi ve dikkatinin çekilmesi amacıyla “Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası” etkinlikleri düzenlenmektedir.
08 Ocak 2024 - 13:38 - Güncelleme: 08 Ocak 2024 - 13:47
Aliağa İlçe Sağlık Müdürlüğü'nden Dr. Sinan Oğuzhan'da hastalık hakkında bilgilendirme yaparak şunları söyledi:
"Verem yada tüberküloz , Mycobacterium tuberculosis adı verilen bakterinin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Solunum yoluyla bulaştığından sıklıkla akciğerlerde hastalığa neden olmakla birlikte, kemik, beyin, kalp zarı, böbrek ve daha birçok organda daha nadir olarak hastalık ortaya çıkabilmektedir. Dünyada her yıl 1,7 milyon kişi veremden ölmektedir.
Veremden korunmak için ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere yapılmaktadır. Ayrıca düzenli ve dengeli beslenme, sigara ve alkolden uzak durma, spor yapmada tüm hastalıklarda olduğu gibi veremden korunmada da etkili yöntemlerdendir.
Hastalıklı insanın öksürük, hapşırık gibi güçlü solunum faaliyetleri ile ağzından saçılan çok küçük damlacıklar içersinde verem bakterileri dış ortama salınır. Bu küçük damlacıklar aynı sigara dumanının havada uzun süre asılı kalması gibi iyi havalandırılmayan kapalı ortamlarda saatlerce havada uçuşurlar. İşte böyle bir ortamda bakteri içeren bu damlacıklar sağlıklı insanlar tarafından nefes alma esnasında akciğere çekilir ve kişi enfekte olur. Vücut direnci düşünce mikrop çoğalarak hastalığa yol açar.
Akciğer veremi kilo kaybı, iştahsızlık, hafif ateş, özellikle geceleri artan terleme, halsizlik gibi genel belirtilerin yanı sıra akciğerde meydana gelen doku reaksiyonu ve harabiyet neticesinde öksürük, balgam çıkarma, kan tükürme, ilerlemiş olgularda nefes darlığı gibi akciğere özgü belirtiler ile kendini gösterir. 3 haftayı geçen öksürük, kan tükürme, gece teri, hafif ateş, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtilerin varlığında derhal akciğer grafisi çekilmeli ve verem hastalığından şüpheleniliyorsa balgamda verem mikrobu aranmalıdır. Aile ya da yakın çevrede aktif verem hastalığı tanısı konulmuş ve özellikle balgamında verem mikrobu tespit edilmiş bireyler varsa, hastalık belirtileri olmasa dahi kontrol olmak gerekir.
Verem tanısı konulan hastada tedavinin derhal başlanması gerekir. Bu sayede hem hasta en kısa sürede sağlığına kavuşur hem de etrafındaki insanlara hastalığı bulaştırma riski ortadan kalkar. Verem hastalığının tedavisi diğer enfeksiyon hastalıklarından farklı olarak uzun sürelidir. Tedavi başlangıcında 4 çeşit ilaç birlikte kullanılır. Verem tedavisi en az 6 ay devam etmelidir ancak tedaviyi takip eden hekim gereğinde bu süreyi uzatabilir. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önemlidir. Tedavide ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa hastalık iyileşmez. Tam tersine tedavisi güç bir duruma gelir. Bu duruma dirençli tüberküloz (Verem) denir.
Veremin tanı ve tedavisi ücretsiz olarak Verem Savaş Dispanseri ve Aile Sağlığı Merkezlerinde sağlık personelinin gözetiminde yapılmaktadır. Buna Doğrudan gözetimli tedavi(DGT) denilir."
"Verem yada tüberküloz , Mycobacterium tuberculosis adı verilen bakterinin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Solunum yoluyla bulaştığından sıklıkla akciğerlerde hastalığa neden olmakla birlikte, kemik, beyin, kalp zarı, böbrek ve daha birçok organda daha nadir olarak hastalık ortaya çıkabilmektedir. Dünyada her yıl 1,7 milyon kişi veremden ölmektedir.
Veremden korunmak için ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere yapılmaktadır. Ayrıca düzenli ve dengeli beslenme, sigara ve alkolden uzak durma, spor yapmada tüm hastalıklarda olduğu gibi veremden korunmada da etkili yöntemlerdendir.
Hastalıklı insanın öksürük, hapşırık gibi güçlü solunum faaliyetleri ile ağzından saçılan çok küçük damlacıklar içersinde verem bakterileri dış ortama salınır. Bu küçük damlacıklar aynı sigara dumanının havada uzun süre asılı kalması gibi iyi havalandırılmayan kapalı ortamlarda saatlerce havada uçuşurlar. İşte böyle bir ortamda bakteri içeren bu damlacıklar sağlıklı insanlar tarafından nefes alma esnasında akciğere çekilir ve kişi enfekte olur. Vücut direnci düşünce mikrop çoğalarak hastalığa yol açar.
Akciğer veremi kilo kaybı, iştahsızlık, hafif ateş, özellikle geceleri artan terleme, halsizlik gibi genel belirtilerin yanı sıra akciğerde meydana gelen doku reaksiyonu ve harabiyet neticesinde öksürük, balgam çıkarma, kan tükürme, ilerlemiş olgularda nefes darlığı gibi akciğere özgü belirtiler ile kendini gösterir. 3 haftayı geçen öksürük, kan tükürme, gece teri, hafif ateş, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtilerin varlığında derhal akciğer grafisi çekilmeli ve verem hastalığından şüpheleniliyorsa balgamda verem mikrobu aranmalıdır. Aile ya da yakın çevrede aktif verem hastalığı tanısı konulmuş ve özellikle balgamında verem mikrobu tespit edilmiş bireyler varsa, hastalık belirtileri olmasa dahi kontrol olmak gerekir.
Verem tanısı konulan hastada tedavinin derhal başlanması gerekir. Bu sayede hem hasta en kısa sürede sağlığına kavuşur hem de etrafındaki insanlara hastalığı bulaştırma riski ortadan kalkar. Verem hastalığının tedavisi diğer enfeksiyon hastalıklarından farklı olarak uzun sürelidir. Tedavi başlangıcında 4 çeşit ilaç birlikte kullanılır. Verem tedavisi en az 6 ay devam etmelidir ancak tedaviyi takip eden hekim gereğinde bu süreyi uzatabilir. Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önemlidir. Tedavide ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa hastalık iyileşmez. Tam tersine tedavisi güç bir duruma gelir. Bu duruma dirençli tüberküloz (Verem) denir.
Veremin tanı ve tedavisi ücretsiz olarak Verem Savaş Dispanseri ve Aile Sağlığı Merkezlerinde sağlık personelinin gözetiminde yapılmaktadır. Buna Doğrudan gözetimli tedavi(DGT) denilir."
FACEBOOK YORUMLAR