ALİAĞA EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU "KIDEM HAKKI GASPINA" TEPKİ GÖSTERDİ
Ak Parti tarafından meclise sunulan ve Ak Parti ile MHP'li vekillerin oylarıyla komisyondan geçen torba yasa teklifi ile işverenlere teşvik dağıtılırken, kıdem tazminatı, güvenceli çalışma gibi işçilerin en temel haklarının gasp edilmek istendiğini söyleyen platform bugün akşam saatlerinde basın açıklaması yaptı.
Petrol-İş Sendika binası önünde yapılan açıklama öncesi konuşan Sendika Başkanı Ahmet Oktay, Demokrasi Meydanı'nda yapmak istedikleri açıklamaya mülki amirlerin izin vermemesine tepki gösterdi.
DİSK'e bağlı Emekli-Sen Aliağa Başkanı Sabahattin Yeşiltepe tarafından okunan ortak açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
"BASINA VE KAMUOYUNA
Ülkemiz biz işçiler için cehenneme dönerken, bir avuç milyarder servetlerine servet katarak cenneti ayaklarına getiriyor.
Her gün iş cinayetlerinde hayatımızı kaybetmemiz, fahiş zamlarla ücretlerimizin pula dönmesi, pandemi döneminde ‘çarklar dönsün’ denilerek çalışmaya zorlanmamız göz göre göre coronavirüs e yakalanmamız, çocuklarımızın geleceği çalınarak kamusal eğitimin ortadan kaldırılması, kamusal sağlık hizmetine darbe vurulması vb. vb…yetmezmiş gibi şimdi de ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilen kıdem tazminatının gaspı sinsice ve farklı bir biçimde Meclis’te yasalaştırılmak isteniyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümetinin TBMM’ne getirdiği Torba Yasa’ya göre; 25 yaşın altındaki ve 50 yaş üstündeki işçiler için hiçbir koşul aranmadan Belirli Süreli Hizmet Sözleşmesi yapılmasının önü açılıyor. Yine, bir ay içinde 10 günden az çalışan 25 yaş altı işçiler için ihtiyarlık, işsizlik ve malullük sigortası bir zorunluluk olmaktan çıkarılarak, emeklilikte esas alınan sigorta başlangıcı 18 yaşından 25 yaşa çıkarılıyor. Çalışma yaşamını sermaye lehine alt üst edecek bu düzenlemeleri hiçbir şekilde kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz.
Belirli süreli çalışan işçilerin, kıdem ve ihbar tazminatı, iş güvencesi gibi hiçbir hakları yoktur ve bu çalışma biçimi 4857 Sayılı İş Kanunuyla birlikte ancak belirli, objektif koşulların varlığını gerektiriyor ve üst üste en fazla 2 kez yenilenebiliyordu. İşte bu sınırlamalar ortadan kaldırılarak, 25 yaş altı ve 50 yaş üstündeki işçilerin, kıdem ve ihbar tazminatıyla birlikte İş güvencesi rafa kaldırılıyor. Sendikal örgütlenme ve toplu sözleşme yapma hakkı gasp ediliyor. Bu tasarı yasalaştığı taktirde 25 ve 50 yaş aralığındaki işçilerin de hiçbir hakkı kalmayacak. Bu işçilerin iş bulma şansı çok daha azalacak.
Yine Torba Yasa’ya göre, sigortasız işçi çalıştıran işverenlere af geliyor. Geriye dönük prim ödenmeden hiçbir ceza uygulanmadan, sigortasız işçi çalıştırmak ödüllendiriliyor. Sigortasız çalıştırılan işçinin ise geriye dönük bütün hakları yok sayılıyor. İşsizlik sigortasında biriken kaynak sermayeye teşvik olarak aktarılmaya devam edecek.
Sermaye ve onların hizmetindeki iktidar, bizleri bölüp parçalayarak sömürüyü katmerleştirmek istiyor. Eşitliğe aykırı, ayrımcı bu yasal girimlere karşı asla bölünmeyecek, haklarımız ve geleceğimiz için daha fazla birleşeceğiz. Tüm Konfederasyonlara da çağrımızdır. Gerçekten işçi örgütüyseniz aranızdaki ayrımları bir kenara bırakarak işçi sınıfının ortak talepleri etrafında bir araya gelin, üretimden gelen gücümüzü kullanarak sermayenin saldırılarını püskürtelim. Bu sorumluluğu yerine getirmezseniz, işçi sınıfı olarak sizlerden de hesap sormasını biliriz.
Kıdem tazminatının ortadan kalkması iş güvencesinin ve işçilerin sağlığının da tehlike altına girmesine yol açar. Aşırı sömürü koşullarında iş cinayetleri de artacak. Aliağa’da son bir ayda 5 işçi iş cinayetinde hayatını kaybetti. Petkim’de Gürkan Kaynar, Habaş’ta Kadir Özdemir, Işıksan Gemi Söküm’de Can Sünmez, Özkan Demir Çelik’te Erkan Ergün, İzmir Demir Çelik’te Mehmet Fidan gencecik yaşlarındayken, karları azalmasın diye gerekli önlemleri almayan işverenler ve yeterli denetim yapmayan resmi kurumlar yüzünden hayatlarını kaybettiler. Birçok arkadaşımız da ölümden döndü ve halen tedavi görüyor. Ölen arkadaşlarımızı rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz. Yaralı arkadaşlarımızın da bir an evvel sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyoruz.
Tablo buyken yeni düzenlemenin bizlerin can güvenliği konusunda doğuracağı sonuçları görmek için kahin olmaya gerek yok. Sermaye ve hükümetin saldırıları hayata geçerse, daha nice işçinin iş cinayetine kurban gitmesine engel olamayacağız.
Mücadeleden başka yol yok. Israrla önümüze getirilen işçi düşmanı uygulamalara ve yasalara karşı birleşmek zorundayız. Dedelerimizden miras kıdem tazminatımızın gasp edilmesine izin vermeyecek ve daha da güçlendirerek çocuklarımıza miras bırakacağız. Geleceğimiz olan gençlere ve çocuklarımıza, sendikal hak ve özgürlüklerin en üst seviyede kullanıldığı, patronların karı için işçilerin kurban edilmediği, kamusal eğitim, kamusal sağlık ve kamusal emeklilik hakkının en geniş şekliyle hayata geçirildiği demokratik, bağımsız ve laik bir Türkiye bırakmak boynumuzun borcudur.
Bugün Aliağa’da, işçilere dönük saldırılara karşı yapmak istediğimiz basın açıklamasına dahi tahammül gösterilmemektedir. İdareciler en temel yasal, anayasal haklarımıza saygı göstermelidir.
Herkes bilmeli ki, Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri olarak, sermayenin ve iktidarın her türlü ayrımcı, sömürücü, hak tanımaz uygulamalarına karşı birleşerek direneceğiz.
Torba yasa bir an evvel geri çekilsin, kıdem tazminatı devlet garantisi altına alınsın,
İş cinayetlerinin engellenmesi için gerekli tedbir ve düzenlemeler bir an evvel hayata geçsin, sorumlular yargılansın ve hak ettiği cezaları alsın,
Sendikal örgütlenmenin önündeki bütün engeller kaldırılsın, grev yasakları, yüksek hakem kurulu dayatmalarından vaz geçilsin,
Pandemi koşullarında, ‘ne olursa olsun çarklar dönsün’ anlayışı bir kenara bırakılarak, işçi ve halk sağlığı ön plana alınarak, hiçbir hak kaybı olmadan karantina uygulansın.
BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ!
GENEL GREV, GENEL DİRENİŞ!
ALİAĞA EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU"