ALİAĞALI KADINLARDAN ŞİDDET KARŞITI EYLEM
Aliağalı Kadınlar,şiddete karşı yaşam haklarını savunmak için eylem yaptı.
Petrol-iş Sendikası önünde toplanan kadınlar ellerindeki pankart ve dövizlerle yürüyerek Demokrasi Meydanı'na geldi. Meydanda eyleme ilişkin açıklamayı Devrim Babur okudu.Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Bugün burada, kadına yönelik şiddeti durdurmak, eşit ve özgür bir yaşam talebimizi bir kez daha haykırmak için toplandık. 25 Kasım, Mirabal Kardeşler’in yaşamlarını diktatörlüğe karşı verdikleri mücadelede kaybetmelerinin anısına, kadına yönelik her türlü şiddete karşı direnişin simgesidir. Ancak aradan geçen on yıllara rağmen, kadınların maruz kaldığı şiddet dünyanın dört bir yanında devam ediyor ve ne yazık ki Türkiye de bu karanlık tablonun bir parçası.
Son üç ayda Türkiye’de 70’ten fazla kadın erkekler tarafından katledildi. Bu kadınlar bir istatistik değil, hayatlarının baharında, hayalleri olan, seven ve sevilen insanlardı. Örneğin, geçtiğimiz ay Samsun’da Emine A., eşi tarafından sokak ortasında öldürüldü. Adana’da Özge A., boşanmak istediği erkek tarafından katledildi. İstanbul’da genç yaşta hayata veda eden Zeynep Sude, kadın cinayetlerinin simgesi haline geldi.
Bu cinayetler, yalnızca bireysel suçlar değil; bir sistemin, iktidarın kadına yönelik politikalarının sonuçlarıdır. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, kadınların kazanılmış haklarına yönelik saldırının en somut örneğidir. İktidar, bir yandan kadınları aile içinde sınırlı bir role hapsetmeye çalışırken diğer yandan şiddeti önleyecek etkili mekanizmaları hayata geçirmekten kaçınmaktadır. Kadınların can simidi olan 6284 sayılı Kanun bile sürekli tartışmaya açılıyor. Bu ortamda şiddet failleri cesaret buluyor, kadınlar ise güvencesiz bırakılıyor.
Biz buradan soruyoruz:
Kadın cinayetleri neden durdurulamıyor?
Şiddet faillerine neden caydırıcı cezalar verilmiyor?
Koruma kararları neden uygulanmıyor?
Kadınlar her gün iş yerinde, evde, sokakta şiddete maruz kalırken; ekonomik kriz ve işsizlik kadınları daha da yoksullaştırıyor. Kadın emeği güvencesiz, kadın işsizliği artıyor. Kadınlar yaşamlarını sürdürebilmek için mücadele ederken, iktidar, kadınları “aileye hizmet eden” bir birey olarak gören politikaları dayatmaya devam ediyor.
Biz kadınlar susmayacağız!
Kadın cinayetlerini durdurmak için İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönülmesini istiyoruz!
6284 sayılı Kanunun etkin uygulanmasını ve faillerin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz!
Ekonomik krizden en çok etkilenen kesim olan kadınlar için güvenceli çalışma koşulları istiyoruz!
Aliağa’dan bir kez daha haykırıyoruz: Kadın cinayetleri politiktir! Kadınların güven içinde yaşayabileceği, eşitlikçi bir toplumu hep birlikte kuracağız. Dayanışmamız güçlenerek büyüyecek, direnişimiz sürecek.
Kaybettiğimiz kadınların anısı mücadelemizde yaşayacak!
Yaşasın Kadın Dayanışması!