"ZEHİR GEMİSİ" GERGİNLİĞİ MECLİSE SIÇRADI
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos ayı Olağan Meclis Toplantısı birinci bileşiminde, kent gündeminin en çok tartışılan konusu NAe Sao Paulo gemisi oldu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ağustos ayı Olağan Meclis Toplantısı birinci bileşimi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirildi. Oturumda dikkat çeken husus ise depremzedeler için AK Parti tarafından verilen “trafo” önergesi oldu.
Oturuma damgasını vuran konu ise uzun süredir hem kent hem de ülke gündeminde tartışılan ve900 ton asbest barındırdığı iddia edilen Brezilya donanmasına ait uçak gemisinin Aliağa’da sökümünün yapılması kararı oldu.
AYDIN: BİRİLERİ PARA KAZANSIN DİYE…
Gündem dışı konuşmalarda söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın Aliağa’da sökülmesi planlanan NAe Sao Paulo gemisi üzerinden birtakım eleştirilerde bulundu. Aydın, geminin sökümüne ilişkin duyarlılık çağrısında bulundu ve “İnsanlık 100 yıldır bu sorunla boğuşuyor ve 50 yıldır ciddi mesafe alındı. Para kazanmak uğruna insanlarınızın sağlığı ve toprağınızı kirletiyorsanız buna para kazanmak denir mi? Şehrimizi ilgilendiren madde asbest. Oldukça güçlü bir yalıtım malzemesi. Gemi ve inşaat sektöründe ciddi şekilde kullanıldı. Zaman içerisinde asbestin kişi ve toplum sağlığında zararları konuşulmaya başlandı. 1983’te ise İzlanda asbest kullanımını tamamen yasakladı. 1993 yılında ise Fransa yasakladı. Bu kararda bizi ilgilendiren 2 kısım var. Birincisi, kendi topraklarında yasakladığı maddeyi başka topraklarda üretilmesini istemesiydi. Asıl büyük sorunda batı topraklarında asbestle üretilmiş ürünlerin bertarafının nasıl olacağıydı. Fransa 1957 ve 1959 yılında iki gemi yaptı. 1997 yılında bu gemileri artık kullanmayacağını söyledi bu iki gemi birbirinin ikiziydi. Bu gemilerden birinin parçalarıyla üretilen Nae Sao Paulo adlı gemi Brezilya’da üretildi. Şimdi o gemi bizim kentimizde sökülmek isteniyor. Bakan Kurum, iddia edildiği kadar asbest olmadığını, gelince kontrol edileceğini ve tehlike varsa gönderileceğini söyledi. Bu geminin ikizi Clemen Sao da Aliağa’da sökülmek istendi ancak bu kadar karşı çıkıldı ve gemi İngiltere’de söküldü. Bu gemide 760 ton asbest çıktı. Yani bu gemiden 760 ton asbest çıkmışken Sao Paulo’dan sadece 9 ton asbest çıkacağının söylenmesinin değerlendirmesini size bırakıyorum. Bugün bütün dünya İzmir’i bu asbest yüklü gemiden kurtarmak için mücadele ediyor. Bugün öğrendiğimi habere göre Brezilya’daki mahkeme bu geminin geri dönmesi kararını verdi Geminin geri dönmesi lazım. Bakalım dönecek mi? İzmir’in taşı suyu toprağı hepimizindir. Şehrine değer veren herkesin bu konuta katkı koyması gerekir. İzmir’in doğasını, halkını ve sağlığını birileri para kazansın diye bir kenara bırakamayız” dedi.
HIZAL: MAHKEMENİN KARARININ GEREKÇESİ…
Aydın’ın sözlerine yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, Norveç’te hazırlanan rapordan bahsederken Brezilya mahkemesinin karaırnın da tehlikeden kaynaklı olmadığını belirtti ve “Son zamanlarda bu tartışmalar üzerinden birtakım politik sonuçlar ortaya konuyor ve bunlar doğru değil. Tabii ki de İzmir’in toprağı suyu bizim için kıymetli. Elbette ki para kazanmak insan sağlığından ya da canlıların sağlığından önemli değil. Ama bazı gerçekler ve doğruları da görmemiz lazım. Evet bir gemi yola çıktı, geliyor. Gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz. Ortada hukuki bir tedbir kararı var. Brezilya mahkemesinin o kararı vermesinin nedeni o geminin müze olarak kullanılmak istemesi. Yani tehlike arz etmesi değil. Gemide bir asbest var mı var. Bunu Sayın Bakanımız Murat Kurum açıkladı. En yetkili ağızdan yapılan bir açıklama: Sayın Bakan, ‘Bu gemi uluslararası kriterlerce akredite edilmiş bazı şirket ya da kurum ve kuruluşlarca incelenmiş ve o incelemeler neticesinde ortaya çıkan bir rapor var’ dedi. 9 ton asbest olduğundan bahsetti Sayın Bakan ayrıca gemi Türk karasularına geldiğinde söküm başlamadan bizler tarafından da inceleme yapılacağı ve aksi bir durum olduğu halde söküm işleminin yapılmayacağını söyledi. Bu açıklamalar sizin tarafınızdan da bilinmesine rağmen sizin tarafınızdan geminin sadece yüzde 12’sinin incelenmesi gibi bazı algı operasyonları yapılıyor ve ülkemizle ilgili yanlış imajlar ortaya çıkıyor. Altını çizerek söylüyorum. Bu gemiyle alakalı Norveçli bir firma ayın Bakanımızın da dediği gibi bir rapor düzenlemesi ve gemideki asbest miktarının 9 ton olduğunu söylemiş. Buna itibar etmiyorsunuz, Sayın Bakan’ın açıklamalarına inanmıyorsunuz. 900 ton asbest var dediniz. Geminin ikizinde 760 ton asbest var dediniz. Bununla ilgili elinizde bir rapor yok, sadece çevreci örgütlerin yaptığı açıklamalar var” diye konuştu.
HIZAL: GEMİNİN RAPORUNA İNANMIYORSUNUZ BİNALARIN RAPORUNA NASIL İNANIYORSUNUZ?
Raporlara inanılmaması hususunda depremde hasar gören ve sonrasında yıkılan binaların asbest raporlarını öne süren Hızal, şunları söyledi; “Gelelim başka bir konuya. Asbest sadece gemilerde mi olur? Asbest doğada bulunan çok da zehirli bir mineral. Asbest, havada asılı olması insan sağlığı için çok zararlı. Bunu biliyoruz. Eski gemilerde, eski uçaklarda, fren balatalarında, itfaiye elbiselerinde ve inşaat malzemelerinde kullanılmış. İzmir’de bir deprem yaşadık. Deprem neticesinde Bornova’da, Bayraklı’da ve Konak’ta ya da İzmir genlinde bu deprem sonrasında kaç binanın yıkıldığını bilmiyoruz net olarak. Yüzlerce binanın yıkıldığını bir İzmirli olarak biliyorum. Bu binaların yıkılması için ne olması gerekiyor? Bunun için belediyeden bir ruhsat veriliyor ve bun ruhsatta asbest raporu isteniyor. Bu raporu da uluslararası kriterlerce aktedite olmuş kurumlar çıkarıyor. Peki asbest çıkarsa bu bina yıkılmayacak mı? Hayır. Asbest varsa bertaraf edilir. Yıkılan binalarda da bu oldu. Gemideki asbest miktarıyla ilgili hazırlanmış rapora ve bakanın açıklamasına inanmıyorsunuz ama sizin belediyelerinize verilen rapora inanıyorsunuz. Yani çevre hassasiyeti sadece sizinle alakalı değil, tüm İzmirlilerle alakalı. Ancak bu hassasiyet üzerinden bir ülkenin ve şehrin itibarıyla bu kadar oynanmaz.
ŞİMŞEK: O AÇIKLAMALARI SONUNA KADAR DOĞRU KABUL EDERİM
MHP’li Aliağa Meclis üyesi Hakan Şimşek ise Bakan Kurum’un sözlerine inanılması gerektiğini belirtti ve “Her siyasi kurum işe kendi tarafından bakıyor. Para kazanma, özel ticaret vs… Hepsinden önemlisi kim olursa olsun devletimi temsil eden bir ismin yaptığı açıklamaya itibar ederim. Bu iletişim çağında şu anda ülkemi temsil eden kişilerin yapmış oluğu açıklamaları sonuna kadar doğru kabul ederim. Hiç kimsenin bu cennet ülkenin aleyhine çalışacağını düşünmek istemem. Bu gemi konusunu burada kapatıyorum. Önceden konuyla ilgili söylediklerim zaten mevcut. Daha geçen ay İZSU’nun bir haberi vardı ‘Dikili’de asbestli su borularını değiştiriyoruz’ diye. Ne güzel değil mi… Yıl 2022. Hala asbestli su borusu var. Yani bu konu siyasete alet edilmemeli” ifadelerini kullandı.