DİSK EMEKLİ-SEN'DEN PROMOSYON AÇIKLAMASI
DİSK'e bağlı Emekli-Sen üyeleri, emeklilere verilmesi gereken maaş promosyonları ile ilgili basın açıklaması yaptı.
17 Şubat 2020 - 16:58
Sendika binasında genel merkez tarafından hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Emekli-Sen Aliağa Şube Başkanı Sabahattin Yeşiltepe şunları söyledi:
Değerli basın emekçileri;
Bildiğiniz üzere, Türkiye’de önceki yıllarda, bankalar, çalışanların maaş ödemelerini alabilmek için bir yarışa girdiler. Bu yarışta esas olan, çalışanlar ile işverenlere verilen promosyon miktarıydı. Bu kapsamda özellikle kamu kurumlarında yaşanan düzensizlikler nedeniyle, 2007 yılında, 2007/21 sayılı bir genelde çıkarılmış ve promosyon ödenmesine ilişkin esaslar belirlenmişti. Buna göre, bankaların, kurumlara verdikleri promosyonun 2/3’ü maaş alana, 1/3’ü ise kuruma verilecekti. Genelgenin yayınlanmasının üzerinden on yıl geçinceye kadar ise bir kamu kurumu olan ve 13 milyon emeklinin işvereni konumunda bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu gerekli çalışmaları yapmamış ve emeklilere promosyon ödenmesini sağlamamıştı. Bugün emeklilere verilen promosyon ise emeklinin üç yıl aynı bankadan maaş alması şartına bağlanmakta ve sadakadan öteye geçmemektedir.
Bizler, bu ülkenin 13 milyonunu oluşturan emeklileriyiz.
Bizler, bu ülkenin ekonomisine yıllarca hizmet etmiş 13 milyon emekçiyiz.
Geçmişte insanca çalışma koşulları için verdiğimiz kararlı mücadeleyi şimdi insanca yaşamak için vermeye devam eden yurttaşlarız.
Biz, 13 milyon emeklinin, maaşlarımızın geçimimizi sağlamaya, insanca bir yaşam sürmeye elverişli olmadığı açıktır. Biz 13 milyon emeklinin kredi çekmeden, kredi kartlarına yüklenmeden, o bankadan alıp bu bankaya yatırıp nasıl ay sonunu getiririz diye düşünmeden geçmeyen bir günümüz dahi olmamıştır.
Ne var ki, yalnızca seçim öncesi akıllarına geldiğimiz siyasilerin, 2017 yılında, “emeklilere promosyon hakkı müjdesi” diye duyurdukları promosyon hakkımızın biz emeklilere değil, üzerimizden kumar oynayan bu sistemin finans ayaklarına, sistemin işlemesi için kızıştırılan rekabette at koşturanlara verilen bir başka müjde halini almıştır. Açıktır ki, siyasiler promosyonu çalışan ve emeklilerin hakkı olarak görmemektedir.
Ancak biz emekliler, bankaların bizlerin maaşları üzerinden kazanç sağladığını ve bankalar açısından en düşük risk grubu olarak değerlendirilenlerin bizler olduğunu biliyoruz. Biliyoruz ki promosyon, Türkiye’de sözde serbest piyasa kuralları içinde, bankalar arası rekabet gereği bankaların maaş ödemelerinden elde ettiği muazzam karın cüzi bir kısmını maaş sahibine vermeyi taahhüt ettikleri paradır. bir kısmını emeklilere vermesinin, emekliler için lütuf değil hak olduğunu görmezden gelenlere taleplerimizi iletiyoruz:
Emeklilerin maaş vereni olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ve teklif verecek olan bankaların oturacağı promosyon pazarlığı masasında, 13 milyon emekliyi temsilen Sendikamızın bulunması; bu masada alınacak kararın her bir emekliye asgari ücretten az olmamak üzere en az bir maaş tutarında promosyon ödenmesinin karara bağlanması gerekmektedir.
Emekliler Sendikası olarak bizlerin içinde yer alacağı bir komisyon kurulmaz ve taleplerimiz yerine getirilmezse, biz emekliler için, emeklileri bağlayan ancak emeklileri temsil etmeyen bu sözleşme hükümsüz sayılacaktır.
Böyle bir durumda, emekliler olarak bizler, ülkemizde faaliyet gösteren ve şimdiden rekabet yarışına başlamış olan bankalarla görüşüp, taleplerimizin altında olmayacak şekilde promosyon hakkımızı alacağız.
Bir kez daha söyleyelim;
Biz emeklilerin popülist söylemlerinize, içi boş vaatlerinize ve dahası müjde diye verdiğiniz sadakanıza karnımız tok. Haklarımız var, alacağız!
Fabrikalarda, şantiyelerde, tarlalarda, işleklerde, çalışma hayatının her alanında ömrümüzü sizler oturduğunuz yerden spekülatif kazançlarınıza kazanç ekleyin diye harcamadık. Haklarımız var, alacağız!
Promosyon, sadaka değil haktır! Hakkımızı alacağız!
DİSK Emekli-Sen Genel Başkanı
Cengiz Yavuz
Değerli basın emekçileri;
Bildiğiniz üzere, Türkiye’de önceki yıllarda, bankalar, çalışanların maaş ödemelerini alabilmek için bir yarışa girdiler. Bu yarışta esas olan, çalışanlar ile işverenlere verilen promosyon miktarıydı. Bu kapsamda özellikle kamu kurumlarında yaşanan düzensizlikler nedeniyle, 2007 yılında, 2007/21 sayılı bir genelde çıkarılmış ve promosyon ödenmesine ilişkin esaslar belirlenmişti. Buna göre, bankaların, kurumlara verdikleri promosyonun 2/3’ü maaş alana, 1/3’ü ise kuruma verilecekti. Genelgenin yayınlanmasının üzerinden on yıl geçinceye kadar ise bir kamu kurumu olan ve 13 milyon emeklinin işvereni konumunda bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu gerekli çalışmaları yapmamış ve emeklilere promosyon ödenmesini sağlamamıştı. Bugün emeklilere verilen promosyon ise emeklinin üç yıl aynı bankadan maaş alması şartına bağlanmakta ve sadakadan öteye geçmemektedir.
Bizler, bu ülkenin 13 milyonunu oluşturan emeklileriyiz.
Bizler, bu ülkenin ekonomisine yıllarca hizmet etmiş 13 milyon emekçiyiz.
Geçmişte insanca çalışma koşulları için verdiğimiz kararlı mücadeleyi şimdi insanca yaşamak için vermeye devam eden yurttaşlarız.
Biz, 13 milyon emeklinin, maaşlarımızın geçimimizi sağlamaya, insanca bir yaşam sürmeye elverişli olmadığı açıktır. Biz 13 milyon emeklinin kredi çekmeden, kredi kartlarına yüklenmeden, o bankadan alıp bu bankaya yatırıp nasıl ay sonunu getiririz diye düşünmeden geçmeyen bir günümüz dahi olmamıştır.
Ne var ki, yalnızca seçim öncesi akıllarına geldiğimiz siyasilerin, 2017 yılında, “emeklilere promosyon hakkı müjdesi” diye duyurdukları promosyon hakkımızın biz emeklilere değil, üzerimizden kumar oynayan bu sistemin finans ayaklarına, sistemin işlemesi için kızıştırılan rekabette at koşturanlara verilen bir başka müjde halini almıştır. Açıktır ki, siyasiler promosyonu çalışan ve emeklilerin hakkı olarak görmemektedir.
Ancak biz emekliler, bankaların bizlerin maaşları üzerinden kazanç sağladığını ve bankalar açısından en düşük risk grubu olarak değerlendirilenlerin bizler olduğunu biliyoruz. Biliyoruz ki promosyon, Türkiye’de sözde serbest piyasa kuralları içinde, bankalar arası rekabet gereği bankaların maaş ödemelerinden elde ettiği muazzam karın cüzi bir kısmını maaş sahibine vermeyi taahhüt ettikleri paradır. bir kısmını emeklilere vermesinin, emekliler için lütuf değil hak olduğunu görmezden gelenlere taleplerimizi iletiyoruz:
Emeklilerin maaş vereni olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ve teklif verecek olan bankaların oturacağı promosyon pazarlığı masasında, 13 milyon emekliyi temsilen Sendikamızın bulunması; bu masada alınacak kararın her bir emekliye asgari ücretten az olmamak üzere en az bir maaş tutarında promosyon ödenmesinin karara bağlanması gerekmektedir.
Emekliler Sendikası olarak bizlerin içinde yer alacağı bir komisyon kurulmaz ve taleplerimiz yerine getirilmezse, biz emekliler için, emeklileri bağlayan ancak emeklileri temsil etmeyen bu sözleşme hükümsüz sayılacaktır.
Böyle bir durumda, emekliler olarak bizler, ülkemizde faaliyet gösteren ve şimdiden rekabet yarışına başlamış olan bankalarla görüşüp, taleplerimizin altında olmayacak şekilde promosyon hakkımızı alacağız.
Bir kez daha söyleyelim;
Biz emeklilerin popülist söylemlerinize, içi boş vaatlerinize ve dahası müjde diye verdiğiniz sadakanıza karnımız tok. Haklarımız var, alacağız!
Fabrikalarda, şantiyelerde, tarlalarda, işleklerde, çalışma hayatının her alanında ömrümüzü sizler oturduğunuz yerden spekülatif kazançlarınıza kazanç ekleyin diye harcamadık. Haklarımız var, alacağız!
Promosyon, sadaka değil haktır! Hakkımızı alacağız!
DİSK Emekli-Sen Genel Başkanı
Cengiz Yavuz
FACEBOOK YORUMLAR